14 Aralık 2013 Cumartesi

Eski bisikletler (pisiklet, velospit, velespit?)







Yukarıdaki bisikletlerin fotoğrafları Rahmi Koç Müzesi'nde çekildi. Atıp tutmak da var, böyle fotoğraf galerisi yapıp bırakmak da var ama ben şunu anlamıyorum abi: En sondaki bisiklete nasıl biniyorlar? Evrenin oluşumunu bu kadar merak etmiyorum be keke!

12 Aralık 2013 Perşembe

Kış vakti bisiklet mi sürülürmüş?

Yılmaz Özdil gibi yazmak istiyorum:

Yahu ben bu insanları anlamıyorum.

Kışın bisiklet mi sürülürmüş?

Aklınızdan zorunuz mu varmış?

Neden?
(Bu kadar yeter.) :p

Hayır, kışın kar yağarken kullanma deseler tamam ama soğuk havada bisiklet neden sürülmesin? Hatta karda bile sürülür de toplum buna hazır değil. :) Takarsın kar lastiğini, çamurluklarını ve elbiselerini de güzelce seçip giydikten sonra karlı yollar seni bekler.

Soğuk havanın tek zararı (soğuk hava konusunda epey tecrübe kazandığımı düşünüyorum.) cereyandır. Vücutta açık bir nokta bırakmamak ve kat kat giyinmek değil, doğru tercihle yapılan elbiseleri* giymektir. Kat kat giydiğinizde elbise teri emmez, dışarı atmaz ve/veya kurutmaz. Sonra gelsin hastalık. Öyle değil mi?

Dün akşam ben karda bisiklet sürdüm. Kısa mesafeydi. Anadolu'dan arkadaşlar boza içmeye geldiler. Biraz risk almadım değil. Kar lastiğim ve çamurluğum yoktu. Ama yollar hep asfalttı ve dolayısıyla araçların ezdiği karlar artık su olmuştu. Sanki yağmurlu yolda bisiklet sürmüş gibiydim. Tek sıkıntı çamurluğum olmamasıydı aslında. Bagaja idareten taktığım bir karton parçası baya engelledi suyu ama ön tekerden bacaklara, oradan da ayaklara epey bir su yedim.



Decathlon'da satılan ayakkabı kılıflarından birini aldım. Size tavsiyem sakın almayın. Su geçirmez yazdığına kandım. Nereye su geçirmiyor? Üstten sırılsıklam oldu ayakkabı. Poşet geçirsem daha faydalı olurdu yemin ediyorum. Zaten iade edeceğim bugün.

Yağmurluk pantolonları araştırmalarım hala devam ediyor. Tavsiyelerinize açığım. Alta yazarsınız. Yurt içi yurt dışı fark etmez. İşimi görsün yeter.

*Elbise konusu aslında çok basit. bTwin'in içliklerinden ziyade ben artık bu şekilde giyiniyorum:

Alt: Pedli kısa tayt, üstüne kayakçıların giydiği içliklerden (daha esnek ve rahat nefes alıyorlar.) üstüne eşofman/su geçirmez pantolon.
Üst: Üst içlik, kısa kollu forma, nefes alabilen rüzgarlık/yağmurluk.
Eller: Kesinlikle kışlık eldiven.
Boğaz: Buff veya ağzı sıkılabilen çift taraflı bere.
Baş: Tabi ki kask, altına isterseniz bere ama ben pek tavsiye etmiyorum. Başı serin tutmak lazım. Bence bereye de boğazlığa da gerek yok. Buff işi çözüyor. Atladığım yerler varsa affola.


6 Aralık 2013 Cuma

Bisikletle ilgili şarkılar (Panagiotis Kalantzopoulos)

Blogtaki bazı arkadaşlar kendilerini çok entel sanıp, bisikletle ilgili filmler diye seri yapmaya başlamış. Vay arkadaş! Meydan çoluk çocuğa kaldı. Ben de bisikletle ilgili şarkılar diye seri başlatıyorum madem!

Bu da ilki:

YOLDA

Aklıma Yolda'nın Yol parçası geldi ama benim niyetim şimdi başka. Susuyorum, görsel konuşsun.
bisiklet arsızları yolda